21 Mart 2016 Pazartesi

Seni düşünüyorum..
Şaşırmadın biliyorum.
Ama bilmediğin nasıl düşündüğüm, aklıma nasıl geldiğin, gelipte geçmeyişin…
Misal…
Kadıköy’de sokak köpekleri tarafından etrafımızın çevrildiği bir sabahta geliyorsun aklıma, oradan Sinop’ta balkonda yatarken şaşkın bakışlarla ‘günaydın’ diyorsun bana.. Birden Kümbet’te elin yüzümde gözlerimin içine bakıp beni sevdiğini söylüyorsun..
Sabahın kör vakti vardığımız Bozcaada’da kumsalda resmimi çekiyorsun…
Hep gülüyorsun..
Bana hep gülerek bakıyorsun..
Yüzüne baktığımda aklımda tek bir soru kalmayan zamanlar..
Yüzüne baktığımda, önü, arkası, sağı, solu yok..
Benimlesin, o kadar benimlesin ki hiçbir şey yok..
Seni çok özlüyorum… deli gibi seni özlüyorum.
Seni düşünürken durduruyorum ne varsa..
Seni çok özlüyorum sevgilim…
Kendimi kıskanıyorum düşünürken.. o derece özlem doluyum.
Kelimeler satırlara düşerken, hisler bir o kadar anlamsızlaşıyor..
Ama bir bilsen içimi, bir bilebilsen içimdeki seni, nasıl sevdiğimi..
Garip bir sevgi benimkisi söylüyorum ama anlatamıyorum.
Sana içimde kocamaaaaann bir yer açtım.
Baya büyük bir yer, sana özel, senin için..
Göğüs kafesimi tamamen dolduran aldığım nefes gibisin..
Bazen yakıp geçen, bazen nefesimi tutup geri vermek istemediğim hava gibisin..
Hiç damarındaki kanın akışını hissettiğin oldu mu? Sıcacık olur elin ayağın birden ..
Öyle dolaşıyorsun damarlarımda..
Elim, ayağım oluyorsun çoğu zaman..
Senin için, sana doğru yürümem bundan.
Her organın bir görevi olduğunu öğrenmiştim biyoloji dersinde..
Ama öğrendiklerimin aksine, öğrendiklerime ilave görevleri olduğunu bilmiyordum.
Mesela beynim bir sana çalışır oldu, gözlerim gördüklerini seninle ilişkilendirmeden iletmiyor görüntüyü beynime.. aldığım kokular mutlaka sana çağrışım yapıyor, kalbim artık sadece kan pompalamıyor, sen gönderiyor damarlarıma, oradan hücrelerime…
Midemde atan bir nokta var bilirsin.. seni düşünürken hızlanıyor, elimi koyduğumda büyüyen bir yumru gibi orada atan.. ve ne zaman elimi koysam, SEN koca bir sonsuzluk oluyorsun aklımda.. geçsin istemiyorum, belki bu sebeple doktora dahi gitmiyorum.
Sonra serotonin var.. Güya sinir hücrelerine elektrik sinyalleri taşır.. beynin çalışmasında hayati rol oynayan bu nörotransmitter, işi gücü bırakmış bir tek seni bana taşır..
Ne varsa bende, içinde sende varsın. Seni öyle katmışım ki bana ayrışmıyorsun..
Ayrı tutmam mümkün olmuyor seni benden…
Gördüklerimi görmemiş olsaydım belki, bir ihtimal eksiltebilirdim seni..
Ama gördüm, biliyorum, bir ben vardım başkaca hiçbir şey yoktu..
Bir ben vardım, bir de adım kalbinin sesinde…

Bir sen varsın, bir de adın kalbimin her bir zerresinde..

2 yorum:

  1. Günlük gibi bir blog olmus etkinlikte gorup yeni kesfettim ve takibe aldim. Ve bu gercek isminizse eger gercekten sahane;)
    Bende bloguma beklerim.
    Bakimlimakyaj.blogspot.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Umarım keyifle okur, yorumlarınızı esirgemezsiniz:) Sevgiler,

      Sil