AYDINLANMA / FİZİKSEL ACI
Kelime manasıyla bir sorun üzerine gereği kadar bilgi
edinme, tenevvür. / Bir yüzeyin, karşısına konulan eşit ışık kaynaklarının
sayısı ile orantılı olarak aydınlık görünmesi.
Fiziksel acı sanılanın aksine kötü değildir. Fiziki anlamda
hissedilen her acı, içsel bir acıyı bastırmaya yönelik olarak vücudun savunma
mekanizmasıdır.
Vücut, öyle bir zamanda verir ki bu acıyı, bildiğin tüm
doğruları, yanlışları ister istemez unutursun. Öyle ki her şey anlamını
yitirir. İşte böyle anlarda hafifler yürek, belki kuş olup uçmaz ama hafifler
yine de..
İşte bu anlarda bir ışık belirir, vurur yüzüne.. Dersin ki çektiğim
tüm ruhsal acılar çok anlamsız. O an da yaşanan durum, bir nevi aydınlanmadır
aslında.
Aydınlanma 2 çeşit tezahür eder. Birincisi anlık
aydınlanmadır ki bu genelde yaşanan fiziksel acının geçmesinin hemen ardından
yok olur. İkincisi ise en güzelidir ki bu çok nadir meydana gelir. Şöyle ki, bu
tip aydınlama da bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmaz.
Tabi bu da göreceli bir kavramdır. Eğer eskide kalan güzel
anılar yoksa bu tip aydınlanma tadından yenmez. Amaaaa… Hem güzel anıların var hem
de bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacaksa durum vahimdir. Bu durum aniden
kör olup ta duvarlara çarpa çarpa el yordamıyla ilerlemeye çalışmaya benzer.
Duvara çarpmak deyince aklıma küçükken koşarak duvarlara,
aynalara, camlara çarpmam geldi. Alnım şişerdi, bazen kanardı bu çarpmalar
nedeniyle yine de çarpıp düşme oyun olmuştu. Sanırım bir şeylerin ardını merak
etmem o zamandan geliyor. Ne vardı o duvarların arkasında hep merak ederdim.. Neyse..
Çarparak ilerlemeye çalışmak güçtür. Can yaktığı için yine
bir fiziksel acı tezahür eder ki bu da aynı kısır döngüyü başlatır.
Sonuç mu?
Sonuç muammadır.
Ama ne olursa olsun değişmeyecek tek şey, yara almadan
kurtulamayacağıdır insanın..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder