23 Mayıs 2016 Pazartesi

Ters Açı




Bugün sizleri biraz tersten düşünmeye davet ediyorum. Ben oldum olası kendimden büyük insanlarla vakit geçirmekten zevk almışımdır. Büyük derken öyle birkaç yaş büyükten bahsetmiyorum. Minimum 10 yaş büyüğüm olmalı karşımda. Yaşıtlarımla anlaşamam. Mutlaka bir çatışma yaşarız aramızda.. O yüzden tercihim büyüklerden yanadır. Tecrübeleri vardır, bilmediklerimi bilirler, yön gösterirler falan filan.. 

Ama ya küçükler?? Kendimden çok ama çok küçükler?? Onlarla da aram fena sayılmaz. Tipimden dolayı yaşıtları gibi görürler beni, yakın bulurlar, anlatırlarda anlatırlar.. 

Böyle bir kız tanıdım. Benden bir hayli küçük.. Ama bildikleriyle beni ona katlar, bir o kadar çarpar ve böler..  Benim aksime pozitif bakıyor hayata, çok cesur her şeye atılıp katılıyor, şükür ki acı bir tecrübe göstermemiş hayat ona.. Uyarılarıma ‘woww’ diye yanıtlar verip beni güldürüyor.. Komik geliyor belki de söylediklerim. O konuştukça bir zamanlar aynı öyle pozitif, olayları kolaylıkla atlatıp gülümseyebilen biri olduğumu hatırlıyorum… Geçmişime bakar gibi bakıyorum ona.. Kendimi dinler gibi dinliyorum onu… Korkuları yok.. Sayıp döktüğüm olası kötü ihtimalleri sanki fantastik bir hikaye anlatıyormuşum gibi hayretle dinliyor. Ben susunca da sanki film bitmişte kaldığımız yerden devam ediyormuşuz gibi davranıyor. Şimdi hal böyle olunca şunu düşünüyorum ister istemez.. Büyüklerden öğrenebileceğimiz çok şey var evet.. Amaaa küçüklerden öğrenebileceğimiz daha çok şey var sanki. Tamam tecrübe çok önemli olabilir ama bizdeki korkular onlarda yok. Dolayısıyla bizim korkarak yaklaştığımız, daha doğrusu korkarak uzaklaştığımız şeylere kolaylıkla ulaşabiliyorlar, deneyimliyorlar, pek çoğu bundan etkilenmiyor bile.. Bizim kararlar bağlayabileceğimiz bir olay karşısında gayet soğuk kanlı durup, gülüp geçebiliyorlar. Her ortama girebiliyorlar, çoğu zaman ‘amaaaan nooolcak’ yada ‘ne olabilir ki’ diye yaklaştıklarından olaylara gerçektende bir şey olmuyor. Büyütmüyorlar olayları, öfkeli değiller bizler gibi.. Unutmak en çok onlara yakışıyor, ‘ne olmuştu ki’ diyebiliyorlar hararetli bir konuşmanın ardından ve bu belki de en güzel özellikleri.. Yenilikleri takip edip hayatlarına katmalarını saymıyorum bile.. 

Peki sizce nasıl durum? Kimin kimden öğrenecekleri var?

22 yorum:

  1. Aslında arada müthiş bir denge var bir taraftan "tecrübeyi" bir taraftan "cesareti" öğrenbilsek müthiş bir insan çıkabilir ortaya :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cesaretleriyle acayip tecrübeler ediniyorlar aslında.. Ah o cesareti bir yakalasam..

      Sil
  2. Küçükler unuttuklarımızı büyükler bilmediklerimizi anlatıyor bize. Her ikisi de çok zevkli. Haklısınız bazen küçüklerden çok şey öğreniyor insan. Bir de yapmacıksız ve dürüstler ya dinlendiriyorlar bizi o da ayrı bir keyif. Selamlar..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) 'Küçükler unuttuklarımızı, büyükler bilmediklerimizi anlatıyor' cümleniz güzel özetlemiş. Yorumunuz için teşekkür ederim, sevgiler.

      Sil
  3. Büyükler genellikle yaşça küçüklerinden akıl almak istemez. Bunu grur meselesi yaparlar hatta. Ukala olarak görürler. Ham meyva falan derler. Ben bunu çok yaşadım.

    Hayatta hep şuna inanmışımdır. İnsanların yüzleri birbirine nasıl benzemiyorsa. İç dünyası ruhu da benzemez.

    Yani 7,2 milyar insan varsa, 7,2 milyar farklı düşünce var demektir.

    Herkesin bilgisi ya da yetenekleri birbirine kesinlikle denk olamaz.
    Adam okumuş mühendis olmuştur. Sıfırdan bir makine bile yapabilir. Ama bir çobanın koyun sürüsüne hakim olduğu gibi olamaz. Hayatlar farklı düşünceler farklı bilgi ve beceriler farklı.

    O yüzden insanın ben biliyorum, ben kültürlüyüm her şeyden anlarım diye götü kalkmamalı. Mazallah kıç üstü yere oturturlar insanı. :)

    Benim görüşüm bu. Doğrum da bu. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende benzerini yaşadım hatta yaşıyorum. Sonrasında dediğim lafa geldikleri de oluyor ama 'sen haklıydın'ı bir kez olsun duymadım. Hayır desen ne kaybedersin? Ah bu ego var ya..
      Milyarlarca düşünce var katılıyorum. Herkesin bir diğerinden öğrenecek şeyi olduğuna da inanıyorum. 'Ben biliyorum'la olmuyor o işler.. Ne demişler 'El elden üstündür'..

      Sil
  4. Herkesin herkesten öğrenecekleri vardır. Yaştan çok görüp geçirmişlik, öğretecek çok şey olmasında ilk belirleyici aslında :)

    Çok selamlar Yağmur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle elbette.. Bu bilinçle yaklaşabilse keşke herkes. Yorumunuz için teşekkür ederim, sevgiler..

      Sil
  5. İnsan iletişime hazır olduktan sonra birbirimizden öğreneceğimiz öyle çok şey var ki. Hoşgörü ve iyi niyetle konuşmaya başlamak, pek çok ağır kapıyı aralıyor. Öyle gençler var ki birikimine hayranlık duyuyor insan.
    Bazen de "cahil" diye nitelenen yaşlılar; her bir sözünden ayrı bir hayat dersi çıkarıyor, saygı duyuyorsunuz.
    Belki çok gruplamadan, zamanın akışı içinde tanımak lazım insanları.
    Yaşadıkça, yaş aldıkça, ön yargılarımız oluşsa da daha geniş açıdan bakıyoruz hayata.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazdığınız gibi düşünebilse herkes, düşündüğünü de uygulayabilse ne güzel olur. Oysa sırf yaşı kendinden küçük diye 'aman sen nereden bileceksin' diye susturan büyüklerimiz, senin yaşın kadar deneyimim var diyenlerimiz, sen giderken ben dönüyordumlar öyle çok ki.. Bunun aksi yok mu o da var tabi 'ya sen ne anlayacaksın' diye büyüklerine çıkışan gençlerde var elbet. Mesele dediğiniz gibi ön yargılarımızı kırıp öyle bakabilmek.. Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim. Sevgiler,

      Sil
  6. Hayatımda her zaman karşımdakinden ne öğrenebilirim, o bana ne katabilir ona bakarım. Bazı insanlar vardır, ki çevremde oldukça fazlalar, yok şöyle şöyleler o yüzden arkadaş değilim, onlarla konuşmuyorum. Ben hep derim onların hayata bakış açısı farklı, acaba o benim gördüklerimi nasıl görüyor? Onu anlamaya çalışırım. Kendime yeni bir bakış açısı katmaya çalışırım. Ben de oldum olası kendimden yaşça büyüklerle takılırım. Daha yakın hissederim kendimi. Ama herkesten öğrenecek o kadar çok şeyimiz var ki... :)
    Son olarak sözümü eskiden bana doktorumun söyledikleriyle bitirmek istiyorum. Hayat bize iyi ve kötü piyangolar çıkartır. Kötü piyangoların bazıları doğuştan vurur bize bazısı yaşadıkça. Bunun sonucunda iki seçeneğimiz vardır, ya bir köşeye sinip korkak oluruz ya da o piyangoya meydan okuyup cesaretleniriz. Hayatında her zaman kötü olaylara meydan oku, cesaretini hiçbir zaman kaybetme! O güç senin içinde var biliyorum. Belki birazcık derinlerde ama var! Onu en kısa zamanda oradan çekip çıkar! :) Buradan kocaman ,kucak dolusu sevgiler gönderiyorum sana! Cesaret bizim içimizde!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Yazını tekrar okurken yorumun geldi çok sevindim. Yazdıkların acayip bir etki yaratıyor bende, 'yapabilirim' diyorum içimden 'neden olmasın?' 'Elbette o cesaret var bende'. Sadece itici bir güç gerekiyor ve ben o gücü senin yüzeye çıkmış olmandan alabiliyorum. Teşekkürler, öpüyorum kocaman :)

      Sil
    2. Yazdıklarım birilerinin kalbine dokunuyorsa, bir şeyleri değiştiriyorsa ne mutlu bana! :) Bundan sonra birlikte içimizdeki gücü bulup dışarı çıkaracağız! :) Yeter ki iste! :) Ben buralarda bir yerdeyim, istediğin zaman bir şekilde bunu göstermen yeterli! Unutma bunu :)

      Sil
    3. Unutur muyum hiç.. Yakın takibimdesin:)

      Sil
  7. İnsan insandan mutlaka bir şeyler öğreniyor. Üstelik bunun yaşla da ilgisi yok, cinsiyetle de. İkinizde birbirinizden bir şeyler öğreniyorsunuz bence. Bunu zamanla daha iyi anlarsın. Arkadaşlığınızın devamlı olması dileğiyle.
    Sevgiler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim hem yorumun hemde iyi dileklerin için, sevgiler.

      Sil
  8. Kesinlike öğrenimin paylaşımın karşılıklı olduğunu düşünüyorum ne yaşla ilgili ne cinsiyetle ne eğitimle, frekansın tuttuktan sonra herkesten herşeyi öğrenebiliriz , yani en azından ben öyle düşünüyorum minicik bir çocukta neler ögretebiliyor yeri gelince koca koca insanlara :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle. Yeter ki buna açık olalım. Sevgiler,

      Sil
  9. Merhabaaa:):)sadece selam vereyim dedim..gelcem yine şekerim:):)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldin iyi yaptın. Kalmaya da beklerim :)

      Sil
  10. Büyüyene dek, büyüklerimizden öğreneceklerimiz heyecanlandırırken, büyüdükçe unuttuklarımızı çocuklarla hatırlıyoruz.Bilgi her yaşta ediniliyor da, çocuklar yetişkinliğin sıkıcı dünyasından kurtarıyor insanı.Güzel konuya değinmişsin sevgili Yağmur Yağar.teşekkürler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Düşüncelerinizi paylaştığınız için ben teşekkür ederim. Sevgiler,

      Sil