18 Mayıs 2016 Çarşamba

Demişti / İhtimaller


Demişti..
Çok söylenmez öyle, hepi topu 2 kere falan…
Evden ayrılıp Üniversite’ye giderken..
Tam otobüs kalkmak üzereyken, ben bir cevap verme fırsatı bulamazken…
Belki bunu bile bile..
Yada sırf bunu bildiği için.. Bilmiyorum.
Demişti..
Bu lafın bende yarattığı etkiden olsa gerek, alttan ders almadan bitirdim okulu.. Korkudan belki bilmiyorum..
Sabah kapıda beni yolcu ederlerken bakamadım, utandım..
Demişti..
‘Seven kıyamaz eğer seni düşünmüyorsa bla bla bla SEVMİYORDUR.. Seni SEVMİYOR!!!!’ dedi ve gitti.
Sevilmediğimi zaten biliyorum tekrarın lüzumu ne acaba???
Ben çok AZIM, öyle azım ki YOKUM..
Olmayan yeter mi?
YETMEZ…
Ben yetmem, tek başıma yetemem değil mi???
Dün uçurtmanın ipi koptu, uçtu gitti koca uçurtma.. Öyle aptal gibi baka baka gitti..
Hiç neden yokken..
Ama olacağı buydu..
Ne manası vardı ipi daha da açmanın?? Zaten güzelce süzülüyordu, daha yükseğe, daha yükseğe diye hırslanmanın alemi var mıydı?
Demişti… Tüm dedikleri için bakamadım sabah yüzüne, utandım.
Sonra kızdım kendime, ‘UTANMAYACAKSIN SEN!’ dedim içimden, en yüksek sesimle.. SEN UTANMAYACAKSIN!!!!!!
Uçurtma mutluluksa ve ipi koptuysa uçurtmanın… Kim bilir hangi çatıya kondu uçurtma??
Düşüne düşüne sevmeli demişti birisi.. Öyle yaptım hep.. Düşüne düşüne..
Annemin dediği bu olmalıydı iyi de bunu sadece ben yapıyordum.
‘SEVMİYOR SENİ APTAL, SEVMİYOR!’ demişti o zaman da.. demişti, söylemişti…
Hayır ağlamayacağım, böyle manasız yerlerde yazı yazıp birde üzerine ağlamayacağım.
Elimden kayıp giden kum taneleri gibi, tutamıyorum gücüm yetmeyecek.. / Hayır kendine gel, o güç var sende yapacaksın!!! Sen yapmazsan kimse yapamaz!

Gitmem gerekiyor, kendimle olan kavgamda uzlaştığım tek nokta, hepimizin fikir birliğine vardığı o tek eylem ‘GİTMEK’..
Tez vakitte uza kızım..
Git dağa mı, tepeye mi? Yerin dibine mii? Git işte..
Git.. Dağ iyidir.. Dağlara çık.. Soluklan bi uçurum kenarında, bak bi aşağıya..
Oradan düştüğünü düşün..
Hadi düşmedin biri geldi ve itti..
Yalana gerek yok, o adımı sen attın..Tek bir adım..
Tutunacak bir kaya parçası var mıydı yada bir dal bakmadın ki daha önceden.. Ya son anda vazgeçmek istersen diye..
Bir hikaye vardı..
Adam kadına birlikte ölmeyi teklif ediyordu. Uçurumdan aynı anda atlayacaklardı. Biiirrr, ikiiiii…üüü kadın atladı, adam atlamadı. Kadın paraşütün ipini çekti.. Peki önce ilk kim ihanet etti??
Bence kadına o güveni vermeyen adamdı ihanet eden… kadın sezmiş olmalı adamın atlamayacağını. Adam atlasaydı paraşütü açmayabilirdi kadın… Kim kime ihanet etti?????
İhtimaller, ihtimaller, ihtimaller..
Dediğimi yap ki kafan rahat olsun demişti.. Bunu dediği için kafam hiçbir zaman rahat olmadı, olamadı.
Dediğini yapmak…
Kim için, ne için??? Peki ya ben??
Benim için kim, ne yapmalıydı??
Demeyecek mi ‘ben bunu yaptım sen ne yapacaksın?’ diye.. Saymalı mı durmadan usanmadan yaptıklarımızı???
Hayır ağlamayacağım… saçma sapan, olmadık bir yerde durup ağlamayacağım!!!!!
Düşüne düşüne, bile isteye..
Ne yapmalıyım?? Ben ne yapmalıyım??
Uçurtmanın hangi çatıda olduğunu mu bulmalıyım? Bulup onu bulunduğu yerden almalı mıyım???
Yoksa yeni bir uçurtma mı yapmalıyım?? Yeniyi eski ipe mi bağlamalıyım??
Ben kendi uçurtmamı istiyorum diye ağlamıştım çayırda..
Babam ne yapıp edip bulmuştu.. Çatıya çıkıp almıştı uçurtmamı.. Daha sıkı bağlamıştı ipi, çok açma bırak öylece süzülsün ama ipi çok açma!!!
Deli olucam derken doktorun dediğini hatırlıyorum ‘Deli olucam diyerek deli olmazsınız. Bu mümkün değil’.. Evet bunu düşünebiliyorsam delirmiş olamam. Ama hasta edebilirim kendimi. Bunu düşünerek çok hasta olabilirim.
Hayır bir kez daha kaldıramam!
Risk??? Risk almayı sevmiyorum, sevmediğim için hep almak zorunda kalıyorum. Murphy  kuralı.. Reçelli ekmeğin, reçelli tarafının yere denk gelmesi gibi..
O adımı atarsam tutunacak bir dal yada kaya parçası olmayabilir..
İhtimaller, ihitmaller, ihtimaller…
FEDA???
Evet edebilirim ama ya ben?? Benim için kim, ne yapacak????
Tek bir adım…
Paraşüt kullansam?? Var mı böyle bir ihtimal??
Bunu düşünmem lazım..
Belki de yokum, hiç olmadım..
İhtimaller, ihtimaller, ihtimaller..



23 yorum:

  1. ayyyyy offf yaaa hep böyle değilsin ama de miiii yaaaa :) bir de düşüne düşüne seviliyo mu kii ha ha haaa :) ayy ya senin zihnini boşaltmalı vallaaaaa yazık sanaaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)) kötü haber tez duyulur çoğunlukla böyleyim. Seviliyor tabi düşüne düşüne, bile isteye atılıp katılmış oluyorsun. Valla yapabiliyorsan bana da bi yardımcı ol sevaptır:)

      Sil
  2. Yağmur'cuğum yağmur bulutları gibi dolmuşsun.Anlıyorum seni canım.Ama bir şey yapamıyorum :(( Yazmak iyidir.Ben mesela bir tatsız yazışmadan dolayı o günden sonra nete girince elime buz değmiş gibi oluyorum.İstanbul'dan kaçtım.Ama hala rahatlamadım.Çok doluyum yazamıyorum da.İnşallah üstümdeki sıkıntıyı atar da yazarım, ya da yazıp sıkıntımı atarım.İyi geliyor zira...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hem de nasıl Ece abla..Beni anladığına inan ki hiç şüphem yok. Ama ne yapabilirsin ki? Ben kendime birşey yapamazken nasıl, ne yapabilirsin ki? Bende bugün kaçacağım kısmetse çok uzağa değilse de biraz dışına çıkacağım bulunduğum çemberin. Senin tecrübelerin yazdıkların bana ve pek çok sevdiğine iyi geliyor. Umarım sıkıntını biran evvel atar ve yazarsın. En azından benim buna ihtiyacım var.. Teşekkür ederim yorumun için, sevgiler.

      Sil
    2. Sana özel bile yazarım canımsın.Yazacağım, yavaş yavaş yazma isteği dönüyor.Seni kucaklıyorum kızım benim :)

      Sil
  3. ah tatlım yaa öyle dolusun ki niye böyle oldu. biraz uzaklaşmak iyidir. dikkatini de dağıtman iyidir. yazmak bazen iyidir bazense çok daha derinde boğabilir. sana naçizane tavsiyem içindeki sıkıntılarını yazarken mutlaka sonunda o sıkıntıyı çürütecek başka bir düşünce getir ve onu yaz. bir müddet sonra kalıplaşmış düşünceler sıkıntılar farklı boyut alacaktır. bi ara bununla ilgili detay bir post hazırlayayım sana ithaf edeyim tatlım ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nasıl sevindim şuan anlatamam, hazırla lütfen. Sıkıntıyı çürütecek başka bir şey? Deniycem dediğini.. Becerebilirsem bunu da olduğu gibi yayınlarım. Yalnız olmadığımı hissettiriyorsunuz çok teşekkür ederim.

      Sil
  4. Uçurtmanın bile ipi sendeyken nasıl bi özgürlük bekliyorsun ki bu hayattan, düşüne düşüne de sevsen düşünmeden de sevsen sonunda acı çekmek stabilken neden sürekli sevmek ister ki insan ve fikirlerine/mize saygı duyulmuyorken nasıl robotlaşmamızı bekler ki karşı en özgür canlılar kuşlar iken onların bile bi susam tanesine tav olduğu dünya da sonsuz özgürlük diye birşey varmı gerçekten.. Off off kafam çok karışık be bi heineken bi de metallica açıp rahatlamam gerek ama önce işten eve gitmem gerek lanet olsun yine kısıtlandım..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ay nasıl bir girdabın içerisindeyiz.. Sana ne oldu? Derdini anlat ta derdimden iğreneyim bari..

      Sil
    2. :)) anne hasta, baba hasta, işsizlik kapıda, beni olduğum gibi kabul edemeyen herkes hayatımda ve ben yeterlimi :)

      Sil
    3. Çok geçmiş olsun ya valla yetti

      Sil
  5. Derdini sev ki daha büyüğü gelmesin Yağmurcan ❤

    YanıtlaSil
  6. Yazdıklarını okurken sanki bir kitap sayfasını çevirir gibi okuyorum girmeden diyorum ki ne kadar naif bir ruhu var hep diyorum belki ama hep yazın okuyan anlayan birileri olduğunu düşünerek hep yazın 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim ne diyeceğimi bilemedim. Yazmazsam deliririm zaten okumanız güç veriyor..

      Sil
  7. Ünlü bir şairin bir sözü vardı. Onu hatırladım yazını okuyunca.
    ''Varsın uçurtmam, hatta bir rüzgarım olmasın. Bahçelerde domateslerim var benim. ''

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Allah seni :)) tam batmışım en dibe gülmem geliyo:))

      Sil
  8. Üzüntün, üzüntümdür. ♡♥♡

    YanıtlaSil
  9. Bazen denilenlere kulak asma. Boşver onları . Tavrını değiştir . Sana seni iyi hissettiren düşüncelerine sarıl. Ne demiştik '' İçimizdeki çocuk '' ;) Ve yazmaya devam et.

    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bana denilenlerden ziyade benim kendime dediklerime kulaklarımı tıkamam lazım. Dediğin gibi tavrımı değiştirmem lazım, iyi şeyler düşünmem lazım.. çok şey lazım bana.. 'içimizdeki çocuk' kaybolmasın yeter.. Sevgiler,

      Sil
  10. istediğin kadar git, ister şehir değiştir ister kıta, düşüncelereinde yer etiiği sürece üzgünüm ama bitmeyecek, çoğu kimse unutuyor ama sanki acı çekmeye alışmış gibi kendini eski günleri düşünmeye zorlayarak acı çektiriyor, bknz: ben

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle bu kafayla nereye gidersen git, düşünceler değişmedikçe hiçbir anlamı yok...

      Sil