20 Ağustos 2014 Çarşamba

Rüyada hasret gidermek diye birşey varmış...


Tam anımsamıyorum, bir şekilde geliyor ve sarılıyor... Saçları kısacık aynı gitmeden önceki gibi. Yüzüne hasretle ve gülerek bakıyorum. 'Neden öyle bakıyorsun?' diyor.. Özlemişim diyorum..

Özlemek ki ne özlemek? Doyamayacağımı bilsem de bakıyorum...

Fatih var bir de.. Fatih oyun oynuyor, o da ona birşeyler söylüyor. Duymuyorum, duymak istemiyorum, düşünmek istemiyorum..

Sadece bakıyorum.. birden arkasını dönüyor.. tedirgin değilim gidecek diye.. tekrar geliyor tekrar sarılıyor, gülüyorum, gülmediğim tüm anlara inat,

Derken bir ses bölüyor uykumu.. hadi kalk artık...

Yok imkan yok kalkamam, bir kez gördüysem yine görürüm diye yatıyorum. Bu kez odanın kapısını kilitliyorum ki gerçek dünya girmesin araya.

Nereye gittin diye soruyor.. Önemli değil diyorum.. Rüya olduğunu, ben uyanırsam yok olacağını bilsin istemiyorum.. duruyoruz öylece, herşeyin durduğu gibi, bir zamanlar tüm saatlerin durduğu gibi...

Birden çalmaya başlıyor na se kalaaa..



Gülümseyerek gözlerimi kapatıyorum... müziğin sesi artıyor, artıyor... gözlerimi açıyorum, gözleri kapalı gülümsüyor az sonra yok olacağını bilmeden... sessizce gözlerimi açıyorum, bu sefer yok edenin ben olduğumu bilerek, işe gitmek için kalkıyorum.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder