12 Ağustos 2014 Salı

Arabesk..




Yıllarca müzik zevkimi sorgulayan insanlar bugün birer arabesk düşkünü oldu çıktı.. Ama ben oldum olası sevdim arabeski..

Şimdi bu güzel şarkının eşliğinde yazarken, 'sen benim kanayan yaramsın, kabuk bağlamaz kanarsın' dizelerinin bana kattığı duyguyu bana hangi şarkı verebilir diye sorarım? Şunu kabul etmiyorum, 'ben bu tarz şeyler dinlemiyorum' diyen arkadaşlar.. bu koca bir yalan! Hiç aşık olmadın mı? Hiç acı çekmedin mi? O halde içinde bir yerlerde acı var, acı varsa arabesk var. Hepimizin hayatında tövbe tutmaz, iflah olmaz yaralarımız yok mu? Yara için ille de aşka da gerek yok, pek çok şey açar yarayı. Arabesk diğer sanat dallarında olduğu gibi yarayı geçirmek için çare aramaz, arabesk yarayı deşer, kabuğu tutunduğu deriden ayırıp kanatır, bundandır rahmetli Müslüm Gürses'in konserlerinde kendilerini jiletleyenlerin kendilerinden geçmeleri. Bu konserlere bakıp vahşetten başka birşey görmeyen kişilere (başta anneme) şunu demek istiyorum, asıl vahşeti yarayı açan yapmış zaten, oradaki olay yarayı unutmamak için kanatmak..

Kanın anlamı, arabesk için farklıdır. Kan, hatırlamaktır, unutmamak için gösterilen çabadır, acıdır, acıya sahip çıkmaktır, geçmiştir, geçememiştir, kıyısında durmaktır yaşamın, dalga geçmektir, feleğe takılan çelmedir, isyandır, karşısında durmaktır, o gücü akan kanda bulmaktır. Birazda farklı anlamından bakmak gerekir anlam çıkarmak için. Çoğu insanın hoşuna gitse de, gitmese de arabesk insanın özünde var. Kimi derinlere iter, kimi isyan eder.. İsyanın getirisidir arabesk!

Birşeylere karşıysan, karşısındaysan keyifle dinlersin benim gibi..
Keman ve bağlama ağlarken yüreğin coşar sonrası kaybolmaktır sözlerde..
Tepkinin dili elbet bir yürekte karşılık bulur..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder