20 Nisan 2016 Çarşamba



Gel buraya... Otur karşıma..

Anlatıcam dinle...

Canının acıması nedir bilir misin?

Ben bilirim. Gözle görmediklerinin fiziksel bir hissiyatla can bulmasıdır. Böyle etinden et kopuyormuş gibi, kalbini biri avucuna almışta sıkıyormuş gibi, sıkıpta parçalıyormuş gibi... Parmaklarımı sıkıştırmıştım bir gün can havliyle sıkıştığı yerden kurtarayım derken bir parça kopuvermişti. İlk şaşkınlıkla bakakalmıştım, sonra yutkunmaya çalışmış başaramamıştım. Gözümden birkaç damla yaş gelmiş, diğer elimle sıkışan parmaklarımı tutup göğsüme bastırmıştım. Kalbim deli gibi atıyordu. Öyle hızlıydı ki kulaklarım gayet net işitebiliyordu. Elimdeki acı içime, çok ama çok derine sanki kalbime çökmüş gibiydi... Bağırmadım sustum..

Canın acıması buna benzer işte.. Etin kopmuş gibi yanar için, yanar da bağıramazsın...

Canım yanınca gözüm bişey görmez, eşyaysa kırar atarım, insansa benzer bir acı vermek isterim, yaparım bunu..

Hayır yapınca mutlu olmam. Çünkü lanet olası merhamet duygum o kadar gelişmiştir ki üzülürüm yaptığıma.. Kendi yaptığımla kendime yeni bir ceza vermiş olurum.

Anneme kızmıştım bir kez.. hediye almıştı bana, 'hiç beğenmedim' demiş, üzülsün istemiştim. 'Olsun değiştiririz' demişti. İstediğim tepkiyi vermeyince, alıp atmıştım hediyeyi.. Sonra mı? Onu üzdüm diye deli gibi ağlayarak kendimi banyoya kitlemiştim. Aklıma geldikçe üzülürüm yaptığıma.. Halbuki beni üzdüğü için yapmıştım.. Canını yakmak istemiştim.. Canımın yanacağını hesaba katmamıştım.

Şimdi yıllar sonra değişen hiçbir şey yok..

Canımın yanacağını bile bile yakabiliyorum..

Oysa senin ayağın taşa değse benim canım yanar bilmez misin?

Ama nasıl yandıysam yakasım var..

Ben yandım, sen de yan diye bağıra bağıra herşeyi ateşe veresim var.

Dur kalkma!

Dinle beni..

İçim kor gibi.. alttan alta körükleyen birşeyler var..

Alevin söndüğüne bakma, içten içe yanıyorum.

Canım acıyo anlıyor musun?

Anlamıyorsun..

Anlamayacaksın..

Şimdi kalkabilirsin..

9 yorum:

  1. Yağmur, sayfama tüm bu anlattığın hallerinle gelip, bana yorumunu esirgemiyen Yağmur.Bu duyguların sanki aynını yaşıyorum.Sevilirken ittiresim, ittirdiğimde hayalen sarılasım gelir hep.Ben de o kırılan cam sesinde bile içimin yükünü hala atamadığımı, acıma ile bu fırtınalı halimin yanyana ya da ard arda nasıl durabildiklerine hep şaşarım.Ruhumun tek hal üzere olmaması, her üzmelerimin ardından tepki verenden çok kendim üzerim de kendimi, anlamaları bile rahatsız eder beni.Bunu herkesin anlayacağını hiç tahmin etmem.Sevgiler Yağmur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen dediğin gibi Ece abla.. Önce itip, sonra kolundan tutup kendime çekesim var.. Sarılmak sımsıkı sarılmak..kendime mi, ona mı karmakarışık..

      Sil
  2. Birisinin pişman olmasını istediğimde attığım adımlar sonucu kendimin pişman olduğu olaya çok şahit oldum. Bunu herkes anlayamaz Ece ablamın dediği gibi.

    YanıtlaSil
  3. Yazilarinizda bazen bende sanki kendi iç sesimle hesaplasiyorum...İç sesimin yorgunlugunun sözleri sanki...Elinize sağlık....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sandığımızdan kalabalığız belkide.. Teşekkür ederim.

      Sil
  4. Hislerini ne de güzel dile getirmişsin. Kalemine sağlık.

    YanıtlaSil
  5. geçmiyor ama Yağmur, yakmak istiyorum ama yapamıyorum da, merhamet belki onun yapamadığı şeyi yapmak ne bileyim

    YanıtlaSil