Henüz dokuz yaşında, küçücük bedeni, minicik elleri ama
kocaman bir yüreği var…
Henüz aşk nedir bilmiyor ama acısına tanık gözleri..
Akşama kadar umutla beklemiş beni, benim onu beklediğim
gibi.
Sımsıkı sarıldı görünce, ‘seni bekledim, çok özledim’ dedi.
Ağzımdan cılız bir ‘bende’ çıktı…
İçimde olup biteni bastırmaya çalışarak oyun oynadım..
Dur durak bilmeyen düşüncelerle kalkıp telefonu elime
aldığımda çevirdim numarasını..
Çalan bekleme sesi miydi, kalbimin sesi mi bilemiyorum.
Sonrası mı…
O soğuk hıı ile karşıladı sesin..
Demek istediklerimi, hevesimi, heyecanımı, aşkımı, özlemimi kalkan
gibi tuttuğun sesinle gerisin geriye yolladın?
Telefon kapandı, odanın kapısı açıldı..
Yanıma geldi çocuk..
Elimi tuttu yanıma oturdu.
Gözlerimi kapayıp yanına uzandım.
Üzülme dedi,sarıldı.. hiç soru sormadan öylece yattık.
Minicik elini yüzüme koydu, gözyaşlarımı sildi, uyuyana
kadar yanımda bekledi.
Tam uyuyacakken eğilip kulağıma ‘üzülme ben seni seviyorum’
dedi..
Bende.. dedim
Bende seni seviyorum..
Çocuklar öyledir. Onlar henüz melek kötülükle buluşmamışlar çünkü
YanıtlaSil