29 Kasım 2016 Salı

Hakkını helal et Dilara!


Bundan 1 yıl önce, kendimi çok yalnız, çok kötü, çok üzgün, çok mutsuz, çok umutsuz hissettiğim bir dönemdi. Güvenim yerle bir olmuş, olmaz denilen ne varsa olmuş ve ben tek başıma odamda ölmek için dua ederken bambaşka birinin yaşamak için dua ettiği bir sürece denk geldim. İşte Dilara’yı tanımam böyle oldu..

Dilara… 
27 yaşında, lenf kanseriydi. Çılgınca sevdiği Aykut’u, birde Demir adında oğlu vardı.
Resimler yayınlardı, Aykut’un onun için yazdıklarını, söylediklerini paylaşırdı. Hayata değil, Aykut’a tutunurdu.
Peki ya Aykut..
Aykut, ‘ADAM’ kelimesi nasıl ortaya çıktı sorusuna bir yanıttı. O kelimenin içini dolduran adamlığı, insanlığı ve zamanlara sığmayan sevgisiyle örnek bir sevgiliydi..

Dilara onunla ilgili olarak şöyle diyordu,


  
Hayatımın ilk beş yılını saymazsak ömrümün yarısı oldun bu yıl sevgilim. 11 yıl önce bu geceydi "Aykut ben" dediğin o an. Acemi aşık telaşlı sorularının muhatabı olduğum gece 11 yıl önce bu geceydi. Gururla bakıyorum şimdi buradan on yedi yaşıma o mükemmel adamı etrafımda pervane ettiğim için. En aptal çağım olarak gördüğüm yaşlarımda seni dünyama kabul ettiğim için sevgiler gönderiyorum genç kadın olmaya çalışan çocuk Dilara'ya.
Bir iki istisna hariç her yıl o tanıştığımız küçük deniz kıyısı köyde olurduk bu tarihte. Bir kutlama yapmasak bile geçen yılları anardık aşkla. Bugün bir hastane odasında kapalı, aylardır bitmeyen sınavımızın bir gününü daha deviriyoruz. Ama oğlumuz orada tanıştığımız o küçük yere gidecek bizim için..
Götür onu anne!
Deniz kıyısındaki tanıştığımız cafenin önüne götür. Anlat nasıl tanıştığımızı, nasıl aşık olduğumuzu. Senden büyük şahidimiz yoktur zaten. Dere tepeye götür onu. Babasının nasıl elimi tutmaya utandığını anlat. Cesur annesinin, ürkek genç babasının ellerini kavradığında babasının ellerinin nasıl da titrediğini anlat. Öyle bir adamın oğlu olmanın gururunu anlat ona. Kadına nasıl değer verilebileceğini öğrensin.
 "Karşımdaki kadının temiz olmasını istiyorsam ben de temiz olmalıyım" dediğini söyle. Beni bu sözle kendine bağladığını anlat. Bana daha ilk günlerde anlattığı gelecek hayallerinde ne ev, araba vardı ne para. Devlet koruması altında kalan çocuklar için yapmak istediklerini anlatıyordu 19’unda. İnsanlar için faydalı şeyler yapmak istediğini... Söyle oğlumuza babası idealist bir adam. İnsanlık için çalışıyor hala. Vazgeçmedi geçmeyecek gurur duysun. Annen iyi olacak de ona. Seneye bu zamanlar seninle burada kumdan kale yapacaklar ve üstüne bir mum dikecekler de. 12. Yıllarını böyle kutlayacaklar.
Geçen sene bu zamanlar hamilelik hormonları nelere gark ediyordu ruhumu. "Beni kaybetme korkun yok" diyordum sana sevgilim. Kaybetmiş miydin emin değilim şuan. Ama son 8 aydır geri kazandığına eminim.
 Sakın korkma sevgilim. Kimse bu dünyada beni bu kadar kazanamazdı.


Ve sonsuza dek mutlu olmuşlar fotoğrafı. Aykut'umun "ah Dilaram ne güzelsin" bakışı o günün üzerinden beş yıl geçti bugün. Birbirimize çoğunlukla böyle baksak da çetin kavgalar ettiğimiz, kapıyı vurup çıktığımız sonra dilimizde bir özürle tıpış tıpış geri döndüğümüz zamanlarımız da oldu. Ben "beni kaybetme korkunu kaybettin" diye ağladım. Allah hiç beklemeden ona bu korkunun en ağırını verdi. Dualarım kabul oldu anlayacağınız(!) Ben kanser oldum çünkü. Sonra doğurdum hemen akabinde hastaneye yattım. Saçlarım kazındı vücudum öylesine sarkık ve çatlaktı ki.. Çok şişmandım! O haldeyken beni yıkadı. Ben görüntümden utanıyordum o beni seviyordu. Sonra öyle zamanlar oldu ki tuvaletimi yaptırdı. Bağırsaklarım sık sık bozuluyordu sürekli gaz çıkarıyordum yanında. Ortalığa üstüne kustum çokça. Yemek yerken lokmaları ağzımda çevirtmiyordum ağzım yarayken, parmağımı ağzıma sokuyordum bu yüzden onun karşısında. Otururken, kalkarken, yatarken, yürürken hep onun yardımına muhtaç günler. (Ki daha bugünlerin benzerler çok olacak) Ben bunları yaparken o hala bu fotoğrafta baktığı gibi bakıyordu bana. Ah sevgilim bu kadar aşk tüm hastalıklara çare olmalı hatta ölüme bile! Allahım bu beş yıl için şükür lütfen 35 yıl daha... Amin.

Sevgilerin kolayca harcanabildiği, sevdiğini söyleyenin kolayca bırakıp gidebildiği, hastalanınca, değişince, işine gelmeyince kolayca terk edebildiği, verilen değeri hiçe sayıp başka kollara koşabildiği günümüzde Aykut’un varlığı nasılda mucizevi.. Dilara’yı bir an olsun bırakmayan, yanından ayrılmayan, ona olan aşkını bıkmadan, usanmadan haykıran o adam, Aykut! Şöyle sesleniyor sevdiğine, ve Dilara şöyle yanıtlıyor onu..

Aykut: O güzel gözlerine her gün bakabilmek için peşinden bir ömür boyu geldim, geliyorum ve geleceğim :)Yeniden tanışalım mı? Tam bu anda girmiştim hayatına. Şimdi; 11 senelik sevgilin, 5 senelik kocan, çocuğunun babası, en iyi arkadaşın ‘Aykut ben’. Kutlu olsun, sonsuz olsun. Biraz ütopik olacak ama 111 olsun! Neyse ki biz ütopyaları severiz:)
Dilara: Bitmeyecek uzun bir yol o sanki. Bitmesin Allahım.
Aykut: Güzel günler elbet gelecek. Biz sabırla bekliyoruz. Yağan yağmurdan müsaade isteyip, ortaya çıkacağız. Sen güldüğün zaman renk renk olacak her yer. En güzeli senin gözlerinin parıltısı..

İşte bu iki özel ve güzel insan milyarlarca insan arasında birbirini bulmuş, birbirinin kıymetini bilmiş, birbirine tutunmuş ya.. bana da kocaman bir umut oldular. Onları izleyerek yaşadığım o kötü zamanları bir nebze unuttum. Onlar için dua ettim, benim gibi niceleri etti.. Ama tüm bunlar yeterli olmadı. Ve dün Dilara aramızdan ayrıldı. 
Çok sevdiği Aykut’unu, biricik Demir’ini bırakıp gitti. Üzüntümün tarifi yok. Söyleyeceğim hiçbir söz hislerimi ifade etmeyecek biliyorum. Ama deneyeceğim..

Sevmenin, inanmanın, güvenin, aşkın ve en önemlisi umudun yansıması, Dilara! Bana ve benim gibilere çok şey öğrettin. Görmesini bilen gözlerin görebileceği bir aşkı yaşattın bizlere. Hayata değil Aykut’a tutundum diyerek, hayatı hayat yapanın sevdiklerimiz olduğunu gösterdin. Aykut’a güzeller güzeli Demir’i bırakarak gittin.. Dilerim mekanın cennete, yolun ışığa ve ruhun huzura kavuşsun.. Hoşça kal..

Ve Dilara’ya bu yalan dünyada cenneti yaşatan adam, Aykut,
Ettiğim, edeceğim ve edilecek tüm duaların sana dayanma gücü vermesini diliyorum Allah’tan.. Dilara’nın sözüne katılarak ve yine onun sözleriyle son vermek istiyorum satırlarıma.. 

‘Baba gibi baba, anneden çok anne bazen de… İnsanların her şeyi olmayı iyi bilir o zaten..’

Büyük üzüntü ve en derin sevgilerimle,
  

Yağmur

14 yorum:

  1. Allah rahmet eylesin, çok üzüldüm gerçekten.Umarım küçük Demir daha da başka kötü bişi yaşamaz ve sevgili ADAM Allahım sabırlar versin

    YanıtlaSil
  2. Ne diyeceğimi bilemediğim yazılar var ya, işte onlardan biri. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Üzüldüm, hem de çok. Nurlar içinde yatsın.

    YanıtlaSil
  3. Çok dokundu. Aykut gibi biri... Onu tanıdığıma da sevindim. Ve sona üzüldüm. Başka sonlar mutlu bitsin.

    YanıtlaSil
  4. Okurken kendimi film izliyormuş gibi hissettim. Çünkü bu tarz şeylere o kadar çok yabancı kaldık ki, olduğu zaman inanamıyoruz. Gerçi olduğu zaman da kısa sürüyor maalesef.

    YanıtlaSil
  5. Okurken boğazım düğümlendi çünkü 2 yıl önce çocukluk arkadaşımı kanserden kaybettim, geride 2 çocuğu kaldı. Hastane odasında saçları sıfıra vurulduğunda kafamın içini boş gibi hissedip bu nasıl bir şey demiştim ona belli etmemeye çalışarak. Nurlar içinde yatsın Dilara'dan farkı ve şanssızlığı böyle bir sevgi yaşamamış olması kocasına dargın hatta hakkını helal etmeden gitmesi, çocuklarının ardından çok çekmesi. Aşk yaşanacak en güzel duygu, ne mutlu yaşamışlar. Nurlar içinde yatsın eşinin içine ferahlık ve sabır çocuğuna da güzel bir gelecek diliyorum Allah2TAN. Başın sağolsun..

    YanıtlaSil
  6. Huzur içinde uyusun.. Gerçekten derinden etkiledi, beni de.. Allah sabırlar versin tüm sevdiklerine ve en çok adamlarına..

    YanıtlaSil
  7. Bu akşam ana haber bülteninde tanıştım Dilarayla. Kocaman bir gülümseme vardı yüzünde yanında eşi. Sonra bir tabut, önünde yine eşi. Sarsılmıştı belli. Göz yaşları hiç durmuyordu. Allah rahmet eylesin Yağmur. Allah geride kalanlara uzun sağlıklı ömür versin. Sanırım o iyi kadında bunu isterdi.

    YanıtlaSil
  8. Offffff çok acı ya:( Çok üzüldüm... Allah rahmet eylesin, geride kalanlarına çokça sabır versin... Çok zor çok:(

    YanıtlaSil
  9. Nasıl üzüldüm anlatamam. En çokta küçük çocuğuna üzüldüm. Ben de o yaşlardayken kaybettim annemi. Büyüyecek ama nasıl büyüdüğünü, neler yaşadığını kimse bilmeyecek. İnan çok üzgünüm. Allah'ım kimseyi annesiz babasız bırakmasın. Böyle güzel ocaklar sönmesin. Dilara, mekanın cennet olsun. Koca yürekli kadın. Kısacık ömrüne ne güzellikler sığdırmışsın 😞

    YanıtlaSil
  10. Üzülerek okudum..Mekanı cennet olsun...

    YanıtlaSil
  11. okruken ağladım :( inanmak istemedim. hikayedir dedim. hikaye olmasını istedim. sonunda iyileşecek, iyileşmese bile bu bir hikayeydi diyecek yağmur dedim. demedin :( çok üzüldüm. Allah rahmet eylesin ve eşinden razı olsun.

    YanıtlaSil
  12. Başın sağolsun Yağmur 😢. Dilara'ya Rabbim'den Rahmet eşine, oğluna, ailesine ve sana sabır diliyorum. Her masalın sonu iyi bitmiyor ne yazık ki 😔. Gerçekten çok üzüldüm. Sözün bittiği, kelimelerin kifayetsiz kaldığı yerdeyim 😔

    YanıtlaSil
  13. Çok üzüldüm. Yaziyi aglayarak okudum. Basin sagolsun.

    YanıtlaSil