19 Şubat 2016 Cuma

Her şey bir insanı sevmekle başlar diyor şair..

Evet bir insanı sevmekle başlıyor her şey…

Bir insanı sevdiğin için nefret edebiliyor senden sevdiğini zannettiklerin..

Nefretle bakan gözler üzerinde günün geçiyor çoğu zaman…

Bir insanı sevmekle başlıyor her şey …

Bir insanı sevdim bende… hem de ne sevmek..

Kendimden, canımdan öte…

Galiba sıkıntı buydu..

Çünkü Allah; benden çok sevme hiçbir şeyi, seversen alırım onu senden diyordu..

Şeytanın işi miydi bunca çok sevdirmek.. yada nefs mi karışmıştı işin içine??

Çok bilinmeyenli bir denklemin iki bilinmezi gibiydik…

Yada biz bilinmez olduğumuz için denklemi bir türlü çözemiyorduk.

Çözümsüz olan her şey gibi buda korku salıyordu yüreklerimize..

Yürek dediğin nedir ki…

Yumruğun kadar bir organdan beklenenin aksine tek işi kan pompalamak değil miydi vücudumuza?

Alt tarafı kanla beraber oksijen ve besin taşıyacak olan kalbimle ben seni pompaladım tüm hücrelerime…

Ne kadar damar geçiyorsa hepsinden akıp geçtin…

Dopamin gibi bir şey oldun.. yetmedin bir türlü..

Her gün daha fazla sen yükledim vücuduma… yokluğunda çıldıracak gibi oluşum bundan oldu.

Sırf bu değildi elbette sorun..

Sen erken, ben geç gelmiştim dünyaya..

Zamansal bir kavramdan ibaretti belki de tüm sorun..

Oysa zamanın olmadığı aşikar.. zaman diye bir şey yoktur..

Bana göre değil, dinen de yoktur, bilimsel açıdan da yoktur..

Sadece sıralama vardır..

Ve insanlık alemi bu gerçeği koca bir yalana değişmeyi uygun görmüştür.. işine öyle gelmiştir.. yılları aylara, ayları haftalara, haftaları günlere, günleri saatlere, saatleri dakikalara ve dakikaları anlara bölmüştür… Kendini koca bir yalanla birlikte parçalara ayırdığından habersiz yaşamayı uygun bulmuştur…

Ve bu koca yalan, koca dünyada, milyarlarca insan varken gelip senle beni beynimizden vurdu sevdiğim..

Zaman kavramının günah keçisi senle ben olduk!

Elimde olsaydı daha önce gelirdim dünyaya bırakmazdım seni bensiz.. elimde olsaydı bekle derdim sana… beni bekle de beraber doğalım derdim… ama olmadı..

Şimdi ben diyorum ki sana, boşver bu safsatayı, takılma bi delinin attığı taşa.. mühim olan denk gelmektir sevdiğim…

Mühim olan sevmektir..

Severken yaşar insan… sevmezse nefes alır sadece ve nefes almak değildir yaşamak sevdiğim..

Sevdiğin olmadan alınan nefes ciğerini yakar insanın…

Ve yanan bir ciğer öldürür insanı gün be gün..

Hava almaya gelmedik bu dünyaya.. yada bir şeylere sahip olmaya..

Biz birbirimizi bulmaya geldik.. Ve ne kadar şanslıysak bulduk ta…

O halde sadece bu duyguyu yaşayabiliriz..


Sadece sevebiliriz başkaca bir şey yapmamıza gerek kalmadan..

10 Şubat 2016 Çarşamba



Sevgili...

Ben artık senin kalbinin atışı değilim sadece,

Ben senin sızlayan vicdanınım,

Ben senin.. ömür boyu göğsünde hissedeceğin derin bir sızıyım...

Ve sen benim..... tamamlamayacağım binlerce cümlemde haykıracağım her bir harfin çizgisindesin..

8 Şubat 2016 Pazartesi

Dönme diyen herkesin inadına, KALKTA GEL NE OLUR...!!!



Bir resmin var hala duruyor başucumda
Bakman değil, görmemen koyar gönlüme

Ağladığım geceler gelir geçer de
Ben burdayım şarkım vazgeçenlere
Gurur mudur yakan, vurup durur sevdan
Gurur mudur yıkan, sonum olur sevdan
Taş kalbini at da gel ne olur
Seni bana kat da gel ne olur
Dönme diyen herkesin inadına
Yeter hasret kalk da gel ne olur
Soner Sarıkabadayı sarkisozlerimiz.net taş 
Ağladığım geceler gelir geçer de
Ben burdayım şarkım vazgeçenlere
Gurur mudur yakan, vurup durur sevdan
Gurur mudur yıkan, sonum olur sevdan
Taş kalbini at da gel ne olur
Seni bana kat da gel ne olur
Dönme diyen herkesin inadına
Yeter hasret kalk da gel ne olur